Birçok araç sahibi PPF kaplama yaptırdıktan sonra aynı soruyu sorar:
“Uzun yolda bu kaplama daha mı iyi korur yoksa şehir içinde mi fark yaratır?”
Aslında cevap oldukça nettir: Her iki kullanım senaryosunda da koruma sağlar ama etkileri birbirinden biraz farklıdır.
Çünkü aracın karşılaştığı dış etkenler şehir içinde ve uzun yolda değişir.
Bu farkları bilmek, hem kaplamayı daha iyi korumanıza hem de ömrünü uzatmanıza yardımcı olur.

Uzun Yolda PPF Kaplamanın Avantajları

Uzun yol sürüşlerinde araç yüksek hızda ilerler ve bu da gövdeyi daha fazla fiziksel etkiye açık hale getirir. Taş çarpmaları, böcek kalıntıları, asfalttan sıçrayan küçük parçacıklar ve hava koşulları boya yüzeyini hızla yıpratabilir. İşte tam da bu noktada PPF kaplama devreye girer.

Kalın yapısı ve esnek yapısı sayesinde film, yüzeye gelen darbeleri emer. Böylece boya tabakası taş çarpmasına karşı korunur. Özellikle ön tampon, kaput, far çevresi ve ayna kapakları uzun yolculuklarda en çok darbe alan bölgelerdir. Bu bölgelere uygulanan kaliteli bir film, olası boya hasarlarını büyük oranda önler.

Bir diğer avantaj ise temizlemenin kolaylaşmasıdır. Uzun yolda biriken kirler, PPF kaplama sayesinde yüzeye yapışmaz. Böylece yolculuk sonrası yıkama işlemi hem daha kısa hem de güvenli olur.

Şehir İçi Kullanımda PPF Kaplamanın Avantajları

Şehir içi sürüş, uzun yol kadar hızlı olmasa da farklı riskler taşır. Park yerlerinde yaşanan ufak sürtünmeler, alışveriş merkezlerinde kapı çarpmaları, dar alan manevraları… Tüm bunlar zamanla boya yüzeyinde çiziklere neden olabilir. Şehir içi kaplama avantajları burada kendini gösterir.

PPF film, küçük sürtünmelere karşı güçlü bir tampon görevi görür. Ayrıca şehir içi koşullarında sık sık yıkama yapılır. Bu noktada kaplamanın su itici özelliği devreye girer; toz ve kir yüzeye kolay yapışmadığı için yıkama aralıkları azalır, boya daha uzun süre parlak kalır.

Kullanım Şekline Göre Bakım Önerileri

Eğer aracı ağırlıklı olarak uzun yolda kullanıyorsanız, ön yüzeylerdeki filmi daha sık kontrol etmeniz gerekir. Yüksek hız nedeniyle film yüzeyi daha fazla darbe alır ve bu da zamanla üst katmanın yıpranmasına yol açabilir. Düzenli temizlik ve koruyucu sprey kullanımı bu etkiyi azaltır.

Şehir içi kullanımda ise daha çok yan paneller ve kapı kenarları risk altındadır. Dar alan manevralarına ve kapı çarpmalarına dikkat etmek, kaplamanın ömrünü uzatır. Ayrıca sık oto yıkama alışkanlığı varsa, pH dengeli ürünlerle nazik yıkama yapılmalıdır.

Kısacası PPF kaplama, hem şehir içi hem de uzun yol koşullarında güçlü bir koruma sağlar. Sadece karşılaşılan riskler farklıdır. Uzun yolda taş çarpmalarına karşı koruma öne çıkarken, şehir içinde çizik ve sürtünmelere karşı avantaj sağlar. Doğru bakım yapıldığında kaplama, her iki kullanımda da aracın boyasını uzun yıllar koruyarak ikinci el değerini sabit tutar.

Eryaman Garaj olarak size en uygun çözümü öğrenmek için bizimle iletişime geçebilir, Ankara’da profesyonel kaplama hizmetlerimizi değerlendirebilirsiniz.

Diğer yazılarımıza ulaşmak için tıklayın.